Işık hızına yakın hızda giden roketin içindeki insan hareketsizse, hareket eden sadece roket ise ve içindekilere göre hareket yoksa bu durumda zaman ne hale gelir ? roketin icindekiler gunluk hayatlarina ayni sekilde devam ederler onlar hic bir sey anlamaz ancak roketin disindaki bir adamin kol saatine baksalar onun fıldır fıldır döndüğünü gorurlerdi. Roketin içerisindekiler için zaman yavaşlıyor. Hızlı gidenler geç yaşlanacaklar. İşin diğer bir boyutu da, ışık hızına çok çok yakın hızda giden bir roketin içinde, gidilen yön ile aynı yöne doğru bir kurşun sıkmaktır. Kurşunun hızı, roketin hızına eklense bile ışık hızını geçemez. Işık hızına yaklaştıkça, cismin içinde seyahat edenleri izleyebilme imkanımız olsaydı onları ağır çekim hareket ediyor görürdük. Hatta onlar hiç bir şeyden habersiz olarak normal hayatlarını devam ettiriyorlarken, onların hareket dahi etmediklerini sanardık.10 km hız ile giden trenin içinde trene göre 10 km hız ile koşan çocuğun yere göre hızı aslında tam 20 olmaz. 20 den biraz daha küçük olur. Aynı şekilde, trenin hızı saniyede 299.999 km olduğunda, içerde saniyede 360m giden bir kurşun (içerdekilere göre) dışardakilere göre aslında saniyede 1cm hız ile gidecektir. Zamanın göreliliği sebebi ile kurşun hiç bir zaman ışık hızını aşamayacaktır. Ozel gorelilige gore isik hizi asilamaz ama unutmamak gereken bir sey var. Never say never! zamanı ya da vakumu bükerek, ışık hızının, aşılabileceği hesapları yapılıyor. uzay zamanın bukuldugu teleskoplarla güneş tutulması sırasında güneşin arkasında kalan bir yıldızın gözlemlenmesiye(1939-1947 arasiydi sanırım ) ve uzaya gönderilen ölçüm cihazları (2002) ile kanıtlanmıştir.
ışık hızının geçilmeyeceğinin sebebi aynı koşullar altında hiç bir şeye bağlı kalmaksızın sabit olmasıdır. bir diğer şekilde ışık hızı hariç hiç bir şeyin hızı belirli değildir sonuç olarak siz dursanız bile dünya dönüyor hareket ediyor galaksi dönüyor vs. kısıca hız vektörel bir büyüklük olup siz ışık hızını geçseniz bile bu durduğunuz konuma göre ölçülmüş bir hız dır. durduğunuz yer size tersi yöne bir vektörel hareket yapıyor olabilir bu durumda bileşke vektöre (hıza) asla erişilemez bileşke vektöre erişmenin tek yolu her şekilde sabit bir şey bulup onu 0 veya sınır kabul edip buna göre ölçüm yapmaktır haliyle bu konumda referans noktası ışık olarak kabul edilir. Bu konumda onu geçmek olanaksız olur. referans noktası sabit olmaz ise yapılan ölçümler gerçeğinden (var ise) tamamen farklı çıkıcaktır. rokete dönersek, einstein a göre uzaydaki hız ile zamandaki hız aynı şeydir. ışık hızı sınır ise uzaydaki hız ile zamandaki hız toplamı ışık hızı olmalıdır. ışık hızını geçemez. bu durumda uzaydaki hareket zamandaki hızınızı toplam c olacak şekilde kısar buda zamanın sizin için yavaşlaması demek roket uzayda ışık hızına yaklaştıkça zamandaki hızıda 0 a doğru yaklaşıcaktır. içerdeki insanlarda roketin hızını kazanıcakları için onlar içinde durum aynıdır.
FASTER THAN THE SPEED OF LIGHT
The story of a scientific speculation
JOÂO MAGUEIJO, Perseus Books. 2003
10 km hız ile giden trenin içinde trene göre 10 km hız ile koşan çocuğun yere göre hızı aslında tam 20 olmaz. 20 den biraz daha küçük olur. aynı şekilde, trenin hızı saniyede 299.999 km olduğunda, içerde saniyede 360m giden bir kurşun (içerdekilere göre) dışardakilere göre aslında saniyede 1cm hız ile gidecektir.
bunda yanlış yok mu? 10 km hızla giden bir trende çocuk 10 km hızla koşarsa yere göre bu fizikte bağıl hız demektir ve yere göre bağıl hız 20 km ye eşit olmaz mı? Trende duran bir kişi için çocuk 10 km hızla hareket eder, ama trenin dışında duran bir kişiye göre çocuk 20 km hızla hareket etmiş olur. Yani basit basit fizikteki bağıl hız konusuna göre.
Evet basit fizikte oyle ancak cok ufak hata paylari ihmal ediliyor. cocugun yere gore hizi 20 degil ama 19.99999999 olabilir. Eger tren isik hizina yaklasirsa bu sefer cocugun tren icindeki hizi 10 km/saat olursa bu hiz dusardaki gozlemciye gore belki 0.1 km/saat olarak gorunecek. Bu olay isik hizinin asilmasini engelleyen kanundur zaten.
Işık hızı limittir. Işık hızı aşılamaz ve ışık hızına da ulaşılamaz. Einstein'ın formülüne göre; E = mc2 / (1 - v2/c2)kök içinde. Bu formüle göre bir nesne v hızında giderken ışık hızına yaklaştıkça gereken enerjinin sonsuza ulaşması gerektiği formülüdür. Eğer v = c olursa 1 -1 = 0 olacağından mc2 / 0 = sonsuz olacaktır. kütleli bir cisim ışık hızını aşmayı bırak, ışık hızına dahi ulaşamaz. Işık hızına %99.9 yaklaşsa dahi tam olarak ışık hızına ulaşamaz. aynı zamanda uzay-zamanı bükerek ışık hızına ulaşmak diye bir şey yoktur. Uzay-zamanı büktüğünüzde A ve B noktasını birbirine yaklaştırmış oluyorsunuz. Mesela A ve B arası 20 ışık yılı olsun, ikisini yaklaştırdığınızda aradaki mesafeyi kısaltan bir solucan deliği veya diğer adıyla Einstein-Rosenberg köprüsü kurmuş oluyorsunuz. Hızınız ışık hızını geçmiyor. Sadece kısa yolunuz oluyor. Karşıya geçtiğinizde de uzayı tekrar eski haline getiriyorsunuz. Fizikçiler ışık hızını aşan egzotik parçacıklardan bahsediyorlar. Mesela takyonlar. Ancak bunlar görelilik kuramına aykırı değil. Zira görelilik kuramı, daha önce ışık hızından aşağı hızda olan kütleleri kapsıyor. Bu takyonlar ise hiçbir zaman ışık hızının altına düşmemiş parçacıklardır. Tabii henüz keşfedilmiş değiller. Keşfedilmiş olsalardı bugün zaman yolculuğu ve uzay-zamanı bükmek de mümkün olabilirdi. (olamazdı takyonlar absürd parcaciklardir nedeni crenkov ışıması)
Işık hızındaki bir madde enerji mi olur? Tam tersi yavaşlatsak enerji madde olur mu? Bir maddeyi hızlandırırsan kütlesi artar. Özellikle ışık hızına çok yaklaşırsan kütle iyice artar ve o maddeyi daha fazla hızlandırman için daha çok enerji vermen gerekir. Dolayısıyla kütlesi olan cisimler için ışık hızına ulaşma imkânı yoktur ancak kütlesi olmayan fotonlar ışık hızına ulaşabilir. madde ve enerji aynı şeyin farklı görünümleri olasılıkla. nükleer santrallerde oluşturulduğu gibi bazı fiziksel tepkimelerde bir miktar kütle enerjiye dünüşür Einstein'ın ünlü bağlantısı uyarınca.
maddeyi ışık hizinda hareket ettrirsen fotonlarina ayrılır kütlesi yok olur E=mc^2 fotonun ışık hizinda kutlesi yoktur der. Fotona kütle kazandırmak P=hk. Fotona kütle kazandırmak için momentumunu etkilemek gerekir yani başka bir foton ile etkilesime geçmesi gerekir bu konumda enerjisi E(kinetic)=1/2mv^2 olur. Enerjiden kütle, kütleden enerji elde etmek teoride mümkün.
İlmek nörozamanlama stitchers : Temporal displazi faydasıBefore the Big Bang : Big Bang öncesi Einstein'ın genel görelik kuramını oluşturan denklemler Planck zamanında çöküyor.Hiiç bir şey ifade etmemeye başlıyorlar ama o zamana kadar oldukça düzenli bir şekilde bizi bilgilendirmeyi sürdürüyor. O denklemlerden ve diğer hesaplamalardan yararlanarak, 5 milyar yıl öncesinden başlayarak Planck zamanına doğru gerileyelim ve evrenin bu zamanlardaki durumunu inceleyelim.
5 milyar yıl önce... İlk galaksiler ortaya çıktı.
3 milyar önce........ilk quasar'lar ortaya çıktı.
300 bin yıl önce.....Evren yeterince soğudu ve ilk atom ve moleküller ortaya çıktı. Evren şeffaflaştı ve uzay siyahlaştı.
3 dakika...............Proton ve nötronlar kararlılık kazandı ve atomun çekirdeği oluştu. Rastgele çarpışmaların enerjisi düştü ve artık atom çekirdekleri parçalanmamaya başladı. Uzay hala opak çünkü iyonlar ışığın kaçmasına izin vermiyorler.
10^-3 saniye........Sıcaklık yaklaşık olarak 10^14 Kelvin. Quark'lar proton ve nötroları oluşturmaya başladı.
10^-9 saniye.......Sıcaklık 10315 Kelvin. Elektroweak simetri çözündü. Yani bu enerji düzeyinde ve evrenin başlangıç döneminde bir arada olan elektromanyetik güçle zayıf nükleer güçler, birbirlerinden ayrılmaya başladılar.
10^-35 saniye..... Kuvvetli nükleer güçke elektroweak güç birbirlerinden ayrıldılar. Genişleme vuku buldu.
10^-43 saniye... Bu zamandan önce evrende 10 boyut vardı. Onlar dört ve altı boyuta parçalandı.6 boyutlu evren 10^-32 santimetrelik bir alana sığmak üzere daraldı. Dört boyutlu evren genişlemeye başladı. Sıcaklık 10^32 Kelvin.
Daha önceki dönemi matematikle açıklamak mümkün değil. Einstein'ın görelik kuramı Planck zamanından önceki bir zamanı matematiksel olarak ifade edemiyor. Bu açıklamada Big Bang sırasında, Planck zamanından önce boyut sayısının 10 olduğu kurgulanıyor. Peki neden 10 boyut da, 9 boyut değil? Ayrıca sicim kuramına göre evrenin 26 boyutlu olması da mümkün ama niçin 26 boyutlu.
Planck sonrası varsa, Planck öncesi de vardır. Planck zamanı sıfır zaman değildir. Ayrıca Planck zamanının ve sonrasının gizemi çözülmüş de değildir. Sadece o zamana kadarki zaman matematikle açıklamak mümkündür. Fiziğini de bildiğimizi sanıyoruz. Hepsi o kadar. Evren'in teorik olarak total energy'sinin sıfır oluşunun sizin görüşünüzü desteklediğini düşünüyorum. Ayrıca kuantum dalgalanması (Quantum Fluctuation) ise cidden önemli bir püf noktası. Ve buradan evrenin bu virtual particle'ler ile dolu olması gerektiğini çıkarsayabiliriz.Siz ise bunun ispatlandığı yani casimir ile gösterildiğini söylüyorsunuz. Bu bilgiler birbiri ile çok uyumlu. Bu söylediklerimi doğru kabul edebilmemiz için virtual particle'lerin doğasında bulunan enerji türünün yüksüz olması gerkiyor. Evet bu enerji yüksüz.
Görünmeyen normal madde niçin görünmüyor?
Evren neyin içinde genişliyor?
Nedir kozmolojik sabit ve kara enerji?
Çerenkov Işımasını Hangi parçacık yapar??
Nedir faraday kafesi? ve Entropi Çıkmazı
Tenriteg teñride bolmiş türk bilge kagan bu ödke olurtım
saat: öyçek
saniye: kırpım
dakika: kıyga
saniye: kırpım
salise: kırpımtık
mikrosaniye: kırpımık
Ahmet Ercan ödçek demiş saat için. biz öd yerine öy kullandığımıza göre doğrusu öyçek olmalı sanırım. özgün bir sözcük. Öd Tengri yaşar. Kişi oğlu kop ölgeli törümiş. An'ı Tengri yaşar. Kişi oğlu hep ölümlü türemiş. "Ödke" ise, "Anlık" olsa gerek. Antag ödke, Bu ödke azu Ol ödke, anlık dilimlerin değişik savlarını karşılamaktadır. Bunlar yatkın öneriler. Ben de saat'in Türkçesi nedir diye düşünmüştür.
Saat'i Paytık, dakikayı Paynak olarak öngörmüştüm (çögorz).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder